Ünlü Gazeteci Saygı Öztürk’ten Çarpıcı İddia Ünlü Gazeteci Saygı Öztürk’ten Çarpıcı İddia: 139 Tutuklu Genç İçin “Siyasi Yasak” Talebi!Sözcü yazarı Saygı Öztürk, son dönemde Türkiye gündemini sarsan 299 tutuklu genç hakkında dikkat çeken bir iddiada bulundu. Öztürk, 139 tutuklu şüpheli hakkında hazırlanan iddianamede, tamamı için “siyasi yasak” talep edildiğini öne sürdü.Bu talep, gençlerin gelecekteki siyasi faaliyetlerini kısıtlayacak ciddi bir adım olarak değerlendiriliyor. Öztürk, 139 kişinin siyasi yasakla karşı karşıya kalması halinde, bu kişilerin sadece kamu görevlerinden men edilmekle kalmayacak, aynı zamanda muhtar bile olamayacaklarını belirtti. İddianın Arka Planı: Gençlerin Direnişi ve Tutuklamalar İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı yapılan protesto eylemleri, Türkiye genelinde geniş bir katılımla gerçekleşmişti. Bu eylemlere katılan yüzlerce genç, sokakları doldurarak pankartlar açmış ve sloganlar atmıştı. Ancak protestolar, gözaltılara ve tutuklamalara yol açtı. Binlerce genç, demokrasiye olan inançlarını dile getirmek için sokaklara çıkmış ve pek çoğu, ev baskınlarıyla gözaltına alınarak cezaevine gönderildi. 301 gencin tutuklanmasının ardından, 2’si tahliye edilse de 299 genç hâlâ cezaevinde tutuluyor. Siyasi Yasak Talebi: Berkay Gezgin de Listeye Dahil Saygı Öztürk, iddianamede adı geçen 139 şüpheliden birinin, CHP’nin 21. Olağanüstü Kurultayında Parti Meclisi’ne seçilen Berkay Gezgin olduğunu belirtti. Gezgin, Marmara Cezaevi’nde tutuklu olmasına rağmen, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Parti Meclisi listesine girmeyi başarmıştı. Öztürk, bu gelişmeyi çarpıcı bir şekilde gündeme taşırken, Berkay Gezgin’in yanı sıra, 25 Mart’ta tutuklanan diğer 138 kişi için de siyasi yasak talep edildiğini ifade etti. Eğer bu kişiler hakkında karar verilirse, Türkiye’de muhtar bile olamayacak ve kamu görevlerinden men edilecekler. Tutuklamaların Arkasında Ne Var? Gençlerin sokaklara dökülmesi ve eylemler yapması, bir demokrasi hakkı olarak değerlendirilse de, tutuklamalar bu süreçte oldukça tartışmalı bir hale gelmiş durumda. Öztürk, tutuklu gençler hakkında yapılan iddiaların yalnızca siyasi bir strateji olup olmadığının netlik kazanmadığını vurguladı. Bu tutuklamaların, hükümetin ve muhalefetin arasında devam eden siyasi gerilimlere bir tepki olarak mı yoksa bir kamu düzeni sağlama çabası olarak mı değerlendirileceği konusu belirsizliğini koruyor. Gençlerin Geleceği: Bir Kuşağın Siyasi Katılımı Sorgulanıyor Bu olay, aynı zamanda Türkiye’nin genç nüfusunun gelecekteki siyasi katılımı üzerinde de önemli bir etki yaratabilir. Eğer 139 tutuklu şüpheliye yönelik siyasi yasaklar getirilirse, bu durum gençlerin toplumsal ve siyasi faaliyetlerini ciddi şekilde kısıtlayacaktır. Özellikle, gençlerin demokratik haklarını kullanarak seslerini duyurma çabaları, bir noktada hukuki engellerle karşı karşıya kalabilir. Bu olaylar, Türkiye’deki siyasi iklimin ne denli gerilmiş olduğunun bir göstergesi olarak dikkat çekiyor. Ayrıca, halkın, özellikle gençlerin, siyasi süreçlere katılımının önündeki engellerin artması, toplumda geniş çaplı bir tartışmayı beraberinde getirebilir. Sonuç olarak, Saygı Öztürk’ün ortaya koyduğu bu çarpıcı iddia, hem Türkiye’nin siyasi geleceği hem de gençlerin toplumsal hareketliliği açısından kritik bir dönüm noktasına işaret ediyor. Siyasi yasaklar, sadece tutuklu gençlerin değil, aynı zamanda toplumun demokratik haklar konusundaki duyarlılığının da sınavı olacak gibi görünüyor.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.