AKP’nin Stratejik Hamlesi

Erdoğan’ın Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş Planı: AKP’nin Stratejik Hamlesi Erdoğan’ın Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş Planı: AKP’nin Stratejik Hamlesi.Son dönemde Türkiye siyaseti, özellikle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş üzerinden şekillenen kulislerle hareketli bir döneme girdi. Bu iki önemli figürün, Cumhurbaşkanlığı seçimleri için muhalefet cephesindeki güçlü adaylar arasında yer alması, AKP’nin ve özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın stratejik hesaplarını da etkiliyor. Ankara kulislerinden gelen bilgilere göre, Erdoğan’ın Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’a dair bir planı olduğu iddia ediliyor. İmamoğlu’na Yönelik Hukuki Engelleme Nuray Babacan, AKP’nin, Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığını engellemeyi planladığını yazdı. Bu stratejinin temelinde, İmamoğlu’nun adaylık sürecinin hukuki olmayan müdahalelerle engellenmesi bulunuyor. Erdoğan, özellikle İmamoğlu’nun kamuoyundaki güçlü imajından rahatsızlık duyuyor ve bu nedenle İmamoğlu’nu siyasi arenada etkisizleştirmeyi hedefliyor. Babacan’ın yazısına göre, AKP’nin ilk hamlesi, İmamoğlu’nun adaylık şansını adli ve hukuki yollarla zayıflatmak olacak. Mansur Yavaş’a Yönelik İkinci Hamle İmamoğlu’nun engellenmesinin ardından, Erdoğan’ın hedefinde Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın olduğu belirtiliyor. Babacan, yazısında Erdoğan’ın İmamoğlu’nu engelledikten sonra sırasıyla Yavaş’a odaklanacağına değiniyor. Ancak bu süreçte, İmamoğlu ile Yavaş arasında bir gerilim yaratılması ve iki ismin arasının açılması için çeşitli stratejiler uygulanacağı öne sürülüyor. Babacan, AKP’nin amacı olarak, muhalefetin bu iki güçlü aday arasında bölünmesini sağlamak ve genel seçimlerde güçlü bir şekilde parçalı bir muhalefet yapısının ortaya çıkmasını hedefliyor. Erdoğan’ın Yavaş’ı Rakip Olarak Tercih Etme Sebepleri Erdoğan’ın, İmamoğlu yerine Mansur Yavaş’ı rakip olarak tercih etmesinin sebepleri de merak konusu oldu. Babacan, AKP’lilerle yaptığı görüşmelerde, Erdoğan’ın İmamoğlu’nun sokakla güçlü bir ilişkisi olduğuna dikkat çektiğini ve bu durumu bir risk olarak gördüğünü belirtti. İmamoğlu’nun kitlesi, özellikle gençler ve büyük şehirlerdeki seçmenler arasında etkili bir taban oluşturduğundan, Erdoğan için bu güçlü bağlar endişe verici. Diğer yandan, Yavaş’ın seçim kampanyasında daha kolay bir rakip olacağı düşünülüyor. Ancak Yavaş’ın ulusal düzeyde geniş bir tabana hitap etme konusunda sıkıntılar yaşayabileceği, özellikle Kürt seçmenlerle olan mesafesinin bu durumu zorlaştırabileceği ifade ediliyor. Bu sebeplerle, Erdoğan’ın Yavaş’ı daha kolay bir rakip olarak görmesi, seçim stratejisinin önemli bir parçası haline gelmiş durumda. İmamoğlu’nun Zorlu Süreci: Soruşturmalar ve Siyasi Yasak İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı yolunda bir başka engel, hakkındaki soruşturmalar ve açılan davalar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında son dönemde toplamda 6 soruşturma başlatılmış ve özellikle diploma meselesi üzerinden şaibe iddiaları ortaya atılmıştı. Ayrıca, İmamoğlu’nun siyasi yasak talebiyle karşı karşıya kalması, CHP içerisinde de tartışmalara neden oldu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, iktidarın bu soruşturmaları siyasi bir manevra olarak değerlendirdi ve erken seçim çağrısı yaparak, ön seçimin önemine vurgu yaptı. CHP’de Adaylık Yarışı: İmamoğlu Tek Aday Olarak Seçime Girebilir CHP’de Cumhurbaşkanlığı adayını belirleyecek olan ön seçimde, İmamoğlu’nun tek aday olarak yarışa gireceği belirtiliyor. CHP içinde bu süreç, parti içi dayanışma açısından önemli bir dönüm noktası olacak. İmamoğlu, kendisine yöneltilen eleştirilere rağmen büyük bir azimle adaylık için çalışmalarına devam ediyor. Ön seçimde İmamoğlu’nun adı tek aday olarak geçse de, parti içinde bu kararın ne denli etkili olacağı ilerleyen dönemde daha net bir şekilde anlaşılacak. AKP’nin Stratejik Hamlesi ve Gelecek Seçimler Erdoğan’ın Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş planı, sadece bu iki belediye başkanına yönelik bir strateji değil. Aynı zamanda, muhalefetin kendi içinde bölünmesini ve seçimlerde güç kaybetmesini hedefleyen bir planın parçası. AKP, İmamoğlu ve Yavaş gibi güçlü adayları rakip olarak görmek yerine, onların arasındaki gerilim ve bölünmeleri avantaja çevirmeyi amaçlıyor. Bu da, Türkiye’deki seçim atmosferinin nasıl şekilleneceği üzerinde ciddi bir etki yaratabilir. Sonuç olarak, Türkiye’nin siyaseti, her geçen gün daha fazla stratejik hesap ve karşı hamleyle şekilleniyor. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın Cumhurbaşkanlığı adaylıkları, sadece İstanbul ve Ankara’yı değil, tüm Türkiye’yi ilgilendiren büyük bir siyasi mücadeleye dönüşebilir. Bu süreçte her iki liderin de nasıl bir strateji izleyeceği, seçimlerin seyrini belirleyecek önemli faktörlerden biri olacak.