Skip to content
Türk müziğinin yaşayan en efsane isimlerinden biri, söylediği her sözle, attığı her adımla, giydiği her kıyafetle ve pahalı takılarıyla gündeme her daim damgasını vuran bir isim Bülent Ersoy… Türk müziğinin efsanesi bir zamanların aranan ses Türkye’nin Diva’sı Bülent Ersoy ka-dın olma hikayesi bütün detayları ile yaşam hikâyesine haberimizin detayından ulaşabilirsiniz…Ayrıntılar Haberin Devamındadır..Haberin Devamını Okumak Ve Görmek İçin Lütfen Görsele Dokununuz..
Türkiye’de birçok ilke imza atan o günkü dönemin çok ötesinde cesur bir adım atarak tabuları yıkan ve c-i-ns-iy-et değiştirme ame-liyatı olan Bülent Ersoy’un hikayesi galerimizde. İşte Bülent Erkoç’un Bülent Ersoy’a bir Diva’ya dönüşmesinin hikayesi! Melahat Pars ve Rıdvan Aytan gibi usta isimlerden ve belediye konservatuvarı hocalarından özel dersler alan Bülent Erkoç, Malatya’da dünyaya geldi ama Türkçesi ve adabıyla kendisi tam bir eski İstanbullulardan… Allah vergisi yeteneği sesi ve usta isimlerden aldığı akademik bilgiyi birleştirdi. İstanbul Belediye Konservatuvarı’nı bitirdi. Fıstıkağacı’ndaki Özlem Aile Gazinosu’nda ilk defa 1970’te daha 18 yaşında sahneye çıktı.İlk sahneye çıkışının hemen ardından Sunar Konser Bürosu tarafından düzenlenen ses yarışmasına katıldı ve yarışmada birinci olarak büyük para ödülünü kazandı. Yarışmayı birinci olarak kazandıktan sonra assolist olarak çalışmaya başladı ve 1971 yılına gelindiğinde lk 45’liği Lüzûm Kalmadı – Neye Yarar Gelişin’i çıkardı. Çıkan albümü müzik dünyasına bomba gibi düştü ve büyük gazinolardan teklifler yağmaya başladı. O zamanlar sunuculuk yapan Müjdat Gezen kendisine Ersoy soyadını verdi ve diva olma yolunda bir adım daha atıldı. Bülent Erkoç, Bülent Ersoy olarak 1974 yılında ilk kez Maksim Gazinosu’nda sahne alarak uzun plak çalışması Tut-î Mucize-i Gûyan ile satış rekoru kırdı. Sesi ve naifliğiyle Türk halkının gönlüne taht kurdu. Pop ile arabesk müziğinin piyasaya hakim olduğu yıllarda Türk müziğine yeni bir soluk getirdi. Sesinin eğitimli olması ses rengiyle birleşince olağanüstü bir yorumcu olarak adından bahsettirdi. 1970’li yıllarda Türk müziğine yeni bir soluk getiren Bülent Ersoy’un o dönemde seslendirdiği Baharı Bekleyen Kumrular Gibi, Dert Çekmeye Gidiyorum hala en beğenilen eserleri…Pek çok filmde baş rolde oynayan ve Yeşilçam’a da ayrıca damgasını vuran Bülent Ersoy, 1980 yılının Ağustos ayında, 12 Eylül’ün hemen öncesinde sahne aldığı İzmir Fuarı’nda g-öğ-üs-ler-ini açtı. Bunun üzerine hakkında soruşturma açıldı ve bir hakime h-ak-ar-et etmesinin ardından tutuklanarak cezaevine konuldu. Yıllarca sağlıklı bir erkek olarak tanınan ancak o bedende adeta h-a-pis hayatı yaşayan Bülent Ersoy’un yasaklı dönemleri de tam olarak bu zamanda başladı.C-in-si-yet de-ği-ştirdiği için cezaevine girdi.. Cezaevinden çıktıktan sonra, 14 Nisan 1981’de Londra’da ameliyat oldu ama Türkiye o yıllarda c-in-si-yet değişikliğini tanımıyordu. 1983’te hukuken erkek olduğuna ve gazinolarda ancak erkek kıyafetiyle sahne alabileceğine karar verildi çünkü 12 Eylül da-r-be-siyle t-ra-ve-sti ve t-ra-ns-se-ksüel sanatçıların sahne alması yasaklanmıştı. Yasaklar nedeniyle sahne alamayan Bülent Ersoy, geçinmek için sinemayı kullandı ve Beddua ile başladığı serüveninde pek çok filme imzasını attı. 1988 yılında dönemin başbakanı Turgut Özal öncülüğünde c-in-si-ye-t değiştirmeye izin veren kanun çıkarıldı ve Bülent Ersoy resmen kadın oldu. Bülent Ersoy çok istediği pembe nüfus kağıdına kavuştu. Ablan Kurban Olsun Sana, Sefam Olsun ve Maazallah albümleri döneme damgasını vurdu. Yurt içinde ve yurt dışında onlarca konser verdi. 1980 yılında London Palladium’da ve 1983 yılında Madison Square Garden’da sahne alan ilk Türk sanatçısı oldu.1995 yılında bir yıl boyunca Bülent Ersoy Show ile ekranlara geldi. 2000’li yıllarda ses yarışmalarında jüri üyeliğine başladı ve yarışma programlarındaki sansasyonel konuşmalarıyla her daim gündemde kaldı. Bir fenomen oldu. Yavuz Seçkin’den Ata Demirer’e kadar pek çok komedyen onu taklit etti. Kostümleri, makyajı ve pahalı mücevherleri kült olan ve her görüntüsü fenomen hale gelen Bülent Ersoy, düzgün Türkçesi ve eski Türkçe ile harmanladığı konuşma şekliyle adından söz ettirdi. Özellikle “Fevkaladenin fevkinde” dillere pelesenk oldu.
Bunları da sevebilirsiniz
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız. Tamam Gizlilik politikası