Silivri’den Gelen Pişmanlık Gazeteci Bahar Feyzan, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ı ziyaret etti.Bu ziyaret sırasında yaptığı gözlemler ve Özdağ’ın dikkat çeken ifadeleri, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Feyzan’ın sosyal medya platformu X üzerinden yaptığı açıklamada yer verdiği sözler, sadece Özdağ’ın kişisel dönüşümünü değil, aynı zamanda Türkiye siyasetinde alışılmış kalıpların da sorgulanmasını beraberinde getirdi. “Kavala’nın Masumiyetini Şimdi Daha İyi Anlıyorum” Ziyaret sonrası yaptığı açıklamada Bahar Feyzan, Özdağ’a cezaevindeki süreci ve iddianamesi hakkında sorular yönelttiğini belirtti. Ancak ziyaretin en çarpıcı anı, Özdağ’ın Osman Kavala hakkında yaptığı samimi değerlendirme oldu. Ümit Özdağ’ın, “Osman Kavala’nın masum olduğunu şimdi daha iyi anlıyorum. Keşke daha önce sahip çıksaydım,” sözleri, yıllardır süregelen bir davaya dair siyasetin sert kanadından gelen beklenmedik bir özeleştiri olarak yorumlandı.Özdağ’ın bu sözleri, bir zamanlar yoğun şekilde eleştirdiği figürlerden biri olan Kavala’ya karşı yeni bir bakış açısı geliştirdiğini ortaya koydu. Bu da birçok çevrede, Özdağ’ın siyasi çizgisinde bir kırılma mı yaşanıyor sorusunu gündeme getirdi. Bahar Feyzan: “Siyasi Duvarlarını Yıkan Bir Ümit Özdağ Gördüm” Feyzan, ziyaretin ardından yaptığı paylaşımda yalnızca Özdağ’ın sözlerini değil, gözlemlerini de aktardı. “Bir gazeteci olarak gözlemim; siyasi duvarlarını yıkan bir Ümit Özdağ ile karşılaştım,” diyen Feyzan, Özdağ’ın cezaevi koşullarında yaşadığı kişisel muhasebenin, siyasi duruşunda yumuşamaya neden olduğunu ima etti. Özdağ’ın bu tutumu, özellikle muhalif kamuoyunda şaşkınlıkla karşılandı. Daha önce göç politikaları, ulusal güvenlik meseleleri ve kutuplaştırıcı açıklamalarıyla tanınan bir siyasetçinin, kamuoyunda sembolleşmiş bir dava üzerinden özeleştiride bulunması, birçok yorumcu tarafından “geç de olsa önemli bir farkındalık” olarak değerlendirildi. Bir Dönüşüm Mü, Taktiksel Bir Hamle Mi? Ümit Özdağ’ın Osman Kavala çıkışı, bazı kesimler tarafından içten bir pişmanlık ve vicdani bir farkındalık olarak görülürken, kimileri bu açıklamayı siyasi bir strateji olarak yorumladı. Türkiye’de siyasi aktörlerin cezaevi süreçlerinde yaşadıkları değişimlere daha önce de tanık olunmuştu. Ancak bu açıklama, daha önce Kavala gibi isimlere sert tutumuyla bilinen Özdağ’dan geldiği için daha fazla dikkat çekti. Sonuç: Türkiye Siyasetinde Yeni Bir Sayfa mı? Bu çıkış, sadece Ümit Özdağ’ın değil, Türkiye’de kutuplaşmış siyasetin geldiği noktayı da gözler önüne seriyor. Cezaevi, birçok siyasetçi için sadece bir bekleyiş yeri değil, aynı zamanda içsel hesaplaşmaların, düşünsel dönüşümlerin de yaşandığı bir mekâna dönüşebiliyor. Özdağ’ın Kavala hakkındaki sözleri, siyasette empati ve özeleştirinin nadiren görüldüğü bir dönemde, farklı seslerin yükselebileceğini de gösteriyor. Bu gelişme, Özdağ’ın siyasi kariyerinde nasıl bir yol izleyeceğine dair merakı artırırken, kamuoyunun da Kavala davasına bakış açısını yeniden gündeme taşıyor.
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik politikası
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.