Tüm planı açıkladı

Özgür Özel tek tek açıkladı: Ekrem İmamoğlu aday olamazsa ne olacak? Özgür Özel tek tek açıkladı: Ekrem İmamoğlu aday olamazsa ne olacak?CHP lideri Özgür Özel, İBB Başkanı ve cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınıp tutuklanması ile başlayan Saraçhane protestolarının ardından ilk defa canlı yayında açıklamalarda bulunuyor. Kayyum tehdidine karşı düzenlenen olağanüstü kurultayda rekor oyla yeniden CHP’nin genel başkanı olarak seçilen Özel, “Bize gelen bilgi şuydu: CHP’ye kayyum, İBB’ye kayyum, İstanbul Barosu’na kayyum. Buna direnecek yapı olan CHP’yi çökertecekler. Bunu savunacak olan avukatların da barosuna kayyum atacaklar bu hafta. Zaten böyle bir tedirginlikle başladık. Dedim ki arkadaşlar genel sekreterimiz Selin Hanım vardı. Güçlü bir ekip yapın. Burada yatın dedim” ifadelerini kullandı. Özel’in açıklamalarının satır başları şöyle: “Öncelikle Ekrem Başkan’ın tabii kendisini sevenlere, kendisini merak edenlere çok selamları var. Ekrem Başkan bildiğiniz Ekrem Başkan. İçimizde morali en yüksek olan, motivasyonu en yüksek olan kendisi. Gün boyunca hem kendine gelen ziyaretçilere hem hukukçular geliyor. Hem başta milletvekilleri olmak üzere Adalet Bakanlığı’na binlerce başvuru var. Onay alan herkesle görüşüyor. Bir yandan da sürekli hem okuyor, çalışıyor, hazırlanıyor. Yani yüksek bir motivasyonla dışarıda kendisine sahip çıkan milyonlara hizmet edeceği günlere hazırlanıyor. dün üçüncü kez kendisini ziyaret ettim. önümüzdeki süreci konuştuk. Geçtiğimiz hafta partimizin kongresini yaptık, kurultayını yaptık. Kurultaydan hem güven tazeleyerek hem güçlenerek, birleşerek Cumhuriyet Halk Partisi bir bütün halinde çıktı. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi kendi yol yürüyüşünü sadece bir siyasi parti olarak gerçekleştirmeyecek. Cumhuriyet Halk Partisi’nin bundan sonraki yol yürüyüşü adım adım bir iktidar yürüyüşü. Bunun için toplumun tüm kesimlerini kapsayacak. Hem siyasi partilerle bu yolu birlikte yürüyecek hem toplum siyasi parti üyesi olmayan ancak toplumun çok farklı kesimlerinden insanları kucaklayarak yol yürüyecek. İktidarı devralmaya gidiyoruz. İşte anketler var. Her anket bir öncekinden iyi geliyor. Geçmişte yarım 0.2 puan, 0.3 puanlık artışlar şimdi artık çok daha fazla ve her gelen anket hangi firma yaparsa yapsın. Yani iktidara yakın, iktidara uzak, abonesi olan, özel şirketlere yapan ama her gelen anket daha iyi geliyor. Bu da büyük bir sorumluluk yüklüyor hepimizin üstüne. Onu çalıştık. Bundan sonraki süreci konuştuk birlikte.”ÖNEMLİ BİR BAŞLANGIÇ OLACAK” Samsun Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu’ya ayak basıp Kurtuluş Savaşı’nı başlattığı simge kent. O yüzden ilk miting Samsun’da. Ekrem Başkan da bence tutukluluk hali ortadan kalktıktan ve mitinglere başladığı, il ziyaretlerine başladığında ilk Samsun’dan başlayacak. Bunu hep konuşurduk. İlk mitingi Samsun’da yaparız diye. Maalesef Ekrem Başkan olmadan yapacağız. Onun boşluğunu biz dolduracağız. Yani Cumhuriyet Halk Partisi’nin Genel Başkanı Özgür Özel değil, Cumhuriyet Halk Partisi’nin yöneticileri değil, üyeleri değil. Gelecekte ülkeyi yönetecek Cumhurbaşkanına sahip çıkmak isteyen herkesi Samsun’a bekliyoruz. Çok önemli bir miting olacak. Önemli bir başlangıç olacak. Devamında da söylediğiniz gibi Çarşamba bizim için sembol. Neden? Darbe girişimi 19 Mart Çarşamba günü yapıldı. 7 gün gündüz gece direndik ve 26 Mart Çarşamba günü orayı bir kayyıma değil Belediye Meclisimizden bir seçilmişe, Nuri Başkan’a emanet ederek Ekrem Başkan’ın da içine sinerek Belediye Meclisimizdeki tüm üyelerimizin oylarını alarak ve yine sandıktan çıkan birisiyle Ekrem Başkan’a vekil seçtik. Ona teslim ettik ve ayrıldık. 7 gece miting yaptık Çarşamba’dan Çarşamba’ya. Çarşamba 20.30 Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en demokratik, en önemli sahip çıkışlarından birinin yıl gün dönümüdür, yıl dönümü olacak ileride. Çünkü şundan dolayı 19 Mart günü hem dünyanın en çok bildiği Türkiye’nin metropolüne İstanbul’una 3 İmparatorluğa başkentlik etmiş bir kente darbe yaptılar.”CUMHURBAŞKANI ADAYINA DARBE YAPTILAR” Onun seçtiği belediye başkanına darbe yaptılar ve Türkiye’nin 4 gün sonra belirleyeceği Cumhurbaşkanı adayına darbe yaptılar. Bence milleti biz takdir ederse tabii ki bir sonraki Cumhurbaşkanına darbe yaptılar. O darbeyi o gün Saraçhane’ye ki Saraçhane’yi bilmeyenler için hatırlatalım. Bir tarihi yarımadada bulunuyor. Etrafında köprüler, viyadükler var. Bütün köprüleri kaldırarak, kapatarak, gelen metroyu durdurarak, trenleri keserek, vapurlara izin vermeyerek Saraçhane’yi tecrit ettiler. Ve dediler ki 3 kişiden fazla bir araya gelmek yasak. Bütün İstanbul’da 5 gün boyunca. O gün Saraçhane’ye ben çağrı yaptım. O akşam 155.000 kişi geldi. Akıl alır gibi bir şey değil. Ve ki pek çok engel vardı. Yani ulaşım konusunda olağanüstü engelleme. Olağanüstü. Yani insanlar kilometrelerce geriden örneğin biri diyor ki 7 kilometre yürüdüm. Biri diyor 3,5 yürüdüm. Bizim gazeteci arkadaşlarımız bile zor ulaştılar. Kameramanlar kameraları sırtında 3 kilometre yol yürüyüp geldiler. Ve inanılmaz engellemelere yaklaştığınızda bu sefer bariyerler, bariyerin önünde polisler. Yani yaklaştırmamak için her şey yapıldı.155.000 kişi bariyerleri yıktı, bir yolunu buldu oraya geldi. Çarşamba 20.30 155.000 kişinin Türkiye’ye korkmuyoruz, teslim olmuyoruz, seçtiğimiz başkanı kimseye vermiyoruz. Buraya kayyum atatmıyoruz dediği gündür. Ve 155.000 kişi ertesi gün 250.000 kişi oldu. Üçüncü gün 550.000 kişi oldu. Pazar günü ön seçimin olduğu gün 1.200.000 kişi oldu. Eskiden rakamlar tartışılırdı. Şimdi drone var. Polisin de dronu var. Tartışmasız 1.200.000 kişinin geldiği ve bir darbeyi püskürttüğü yerdir Saraçhane. Doğru bir değerlendirme. Şöyle söyleyeyim. O gün sabah kayyum o gün sabah Ekrem Başkan’a operasyon yapıldığında saat 7’ye 10 kala ben MYK üyelerime haber verdim. Zaten pek çoğu haberdar olmuştu. Hızla burada buluştuk. Ben 7 çeyrek geçe falan buraya gelebildim. Herhalde 7.30’da benim yukarıdaki sizin de geldiğiniz odamızda bir 8-10 kişi toplandık. Durum şundan ibaretti. Bir gece önce Ekrem Başkan’ın diplomasını alakasız bir kurum iptal etmiş. Yani diplomayı İstanbul Üniversitesi’nin İşletme Fakültesi vermiş. Çarşamba günü öğlen 12.00’de toplanıp bunu görüşecekler. Ama anlamışlar ki diploma iptal edilmeyecek. Çünkü 7 kişiden ikisi sadece iptal edelim diyormuş. İftar vakti. Akşamın 7’sinde, 6’sında, 7’sinde İstanbul Üniversitesi’nin yönetim kurulunu toplayıp hiç alakası yok diplomayla. Diplomayı iptal ettiler. İftarda öğrendik bunu. Ben şehit ve gazi aileleriyle Ankara’da iftardaydım. Ekrem Başkan bir ev iftarındaydı. Gözü dönmüş bunların dedik yani. Ben hatta şöyle dedim. Bu normal değil. Yani yarın öğleni bekleyemiyorlar. Gözü dönmüş bunların. Bir şey olacak yani. Zaten tedirgin yattık. Sabah 6’da uyandık. 7’yi dediğim gibi 10 geçe toplandık. Dedim ki arkadaşlar ben İstanbul’a gidiyorum ama partiyi de savunmak lazım. İBB’YE, CHP’YE, İSTANBUL BAROSU’NA KAYYUM ATANACAK BİLGİSİ GELMİŞTİ” Bize gelen bilgi şuydu: CHP’ye kayyum, İBB’ye kayyum, İstanbul Barosu’na kayyum. Bu hafta üçüne kayyum atacaklar. Yani İstanbul Büyükşehir’i alacaklar. Buna direnecek yapı olan CHP’yi çökertecekler. Bunu savunacak olan avukatların da barosuna kayyum atacaklar bu hafta. Zaten böyle bir tedirginlikle başladık. Dedim ki arkadaşlar genel sekreterimiz Selin Hanım vardı. Güçlü bir ekip yapın. Burada yatın dedim. Yani bunu daha önce bu netlikle hiç konuşmadık. Dedim ki burada yatın. Özgür Karabat 7 gün burada yattı. Gökhan Zeybek 7 gün burada yattı. Veli Ağababa 7 gün burada yattı. Ulaş Karasu 7 gün burada yattı. Ankara İl Başkanlığından, Gençlik Kollarımızdan 150 genç burada yattı kayyıma karşı. Çünkü atarlar. Biz bu binayı o kayyıma teslim edersek Türkiye demokrasini teslim ederiz.”DARBE DIŞARIDA MİLLETİMİZ TARAFINDAN MECLİS’TE DE MİLLETVEKİLLERİ TARAFINDAN PÜSKÜRTÜLDÜ” (15 Temmuz darbe girişimi) O gün de uçaklar uçarken biz burada toplandık. Biz Cumhuriyet Halk Partisi bir anormallik varsa Genel Merkez’de, ildeysek ilde toplanırız. Başka bir yere gitmeyiz. Çünkü burası Atatürk’ün karargahı. Yani burada vereceğiniz her kararda omzunuzda, iki omzunuzda 10’ar ton yük vardır. Atatürk’ün karargahındasın ona göre karar vereceksin. Oturduk, 15 Temmuz gecesi. Biz demokrasiyi kuran partiyiz. Darbe Tayyip Erdoğan’a da yapılsa biz demokrasinin yanındayız. Seçilmişleri savunacağız. Meclisi, gerekirse Cumhurbaşkanını, bakanları ama demokrasiyi savunacağız. 15 dakikada karar verdik o zaman. Dedim ki: “Darbeler bir yeri hedef alır. Nereyi alır? Meclisi hedef alır. Çünkü demokrasinin merkezi orası.” Dedim ki: “Meclise gidelim.” Arkadaşlar dedi ki: “Kapalı.” “Açtıracağız, savunacağız.” İsmail Kahraman’ı aradım, yardımcılarını aradım. Sağ olsun, onlar da hızla Meclisi açma fikrine katıldılar. Kapalı olan Meclisi açtık ve savunduk sabaha kadar ve darbe dışarıda sokakta milletimiz tarafından, Meclis’te de milletvekilleri tarafından püskürtüldü.